Karabük Haberleri

reklam

MUSTAFA ÇELENLİ YAZDI “ DİNLERİNİ PARÇA PARÇA EDENLERİ ALLAH PARAMPARÇA EDER”

MUSTAFA ÇELENLİ YAZDI “ DİNLERİNİ PARÇA PARÇA EDENLERİ ALLAH PARAMPARÇA EDER”
reklam
14 Haziran 2025 - 16:24

Parçalar birleşir bütünü oluşturur. Ancak hiçbir parça tek başına bütünün kendisi değildir. Doğru anlamak ve doğru algılamak için her parçayı kendi bütünü içinde ele almak gerekir.

İslam dini bir bütündür. Bütün olarak kabul edilmesi, ayrıştırılmadan inanılması gerekir ki doğru ve sahih bir imana sahip olunmuş ve doğru netice hâsıl olmuş olsun. Zira iman noksanlık kabul etmez. Bir kısmını kabul edip bir kısmını etmeyen İslam’a göre Müslüman olarak kabul edilmez.

Geçmiş kavimlerin sapkınlıklarının temeli, gelen ilahi mesajın bir kısmını alıp bir kısmını reddetmeleri, işlerine geleni kabul edip, işlerine gelmeyeni duymazdan gelerek sırt dönmeleridir. Bu anlayış ve yaklaşımlar insana da İslam’a da çok büyük zararlar vermekle kalmamış, zamanla birçok zulmün ve zilletin de nedeni olmuştur.

“…Yoksa siz kitabın bir kısmına iman edip de bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle yapanlar sonuçta dünya hayatında rüsvaylıktan başka ne kazanırlar? Kıyamet günü de en şiddetli azaba uğratılırlar. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.” (Bakara: 85)

İnsanın da hayatın da dengesi bütünlük içerisinde gerçekleşir. İnsanı ve İslam’ı kendi bütünlüğü içinde ele almak zarureti asliyedendir. Bütünü göz ardı eden parçacı anlayışlar eksik, yanlış ve tüm boyutları ile meseleyi idrakten uzaktır. İnsanı yanıltır, yanlışa, felakete ve perişanlığa götürür.

Parçalar üzerinden bütünü tanımlamak körlerin fili tarifine benzer. Gözleri görmeyen bir gurup insanı bir filin yanına getirmişler ve onlara bu nedir diye sormuşlar. Herkes filin eli ile dokunduğu yeri üzerinden neye benzetti ise onu tarif etmiş. Hortumuna dokunan bu borudur, bacağına dokunan bu sütundur, gövdesine dokunan bu duvardır demiş. Lakin hiçbir tarif fili ifade etmeye yetmemiş.

Parçacılık aslında kökü çok geçmişlere dayanan bir parçalama yöntemidir. Parçalara ayırmayı başaranlar süreç içerisinde parçaları vuruşturarak, çekiştirerek parçalayıcı olmaya başlarlar. Dindeki parçalanmaların bir sebebi de parçalar üzerinden yürütülen parçalama projeleridir.

“Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır… Ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.” (Rum: 32)

Evet, bu yaklaşım dün olduğu gibi bugün de ayırımcı, parçalayıcı, grupçu anlayışları beslemektedir. Bu durumda her parçanın ayrı bir taraftar kitlesi oluşur. Kitlelerin bir kısmı kendi parçasını savunmakla kalmaz, diğerlerini ötekileştirmeye ve yok saymaya başlar. Farklı anlayışlara sahip olmak doğaldır ancak parçayı benimseyip bütüne karşı olmak anlayış farklılığının ötesinde farklılaşma tehlikesini getirir.

Anlamı bütünde aramak esastır. Parçalara takılı kalarak bütünlüğü yakalamak mümkün değildir. Hatta bütünü anlamanın önündeki en büyük engeldir. Parçacı yaklaşım anlamdan kopmaya, esastan uzaklaşmaya sebep olur. Bütünü kabul etmenin getirdiği bir sorumluluk vardır. Parçacılık aynı zamanda bu sorumluluktan kaçmanın da bir yoludur. Daha sonra insanlar kendilerini rahatlatacak yol arayışlarına girerler. Kendi ön kabullerini İslam’a giydirme, işlerine gelen yorumlarını Kur’an’a söyletme yanılgısına düşerler. Kendi tezlerini ispatlamak için ayetleri taramaya, görüşlerini delillendirmek için kaynaklara yoğunlaşmaya başlarlar ki günümüzde bu psikoloji ile hareket eden pek çok dezenformasyon görevlisi sosyal medya ve ekranlarda arz-ı endam etmektedir.

İnsanlar isterler ki, bulundukları hal, yaşadıkları hayat üzere İslam kendilerini onaylasın. Kendi sistematiği dışındaki yapıyı İslam onaylamaz. Bu düşüncede olanlar sadece İslam’la oyalanmış, Müslümanları da oyalamış olurlar. Olması gereken, İslam’ı olduğu gibi almak ve anlamaya çalışmaktır.

Parçacı yaklaşımlar İslam’ı, İslam dışı birçok şeye monte etme çabasının ürünüdür. Laisizme, sosyalizme, nasyonalizme, kapitalizme, demokrasiye vs. uyarlamak İslam’ın bütünü için mümkün olmadığından parçalar bütünün önüne geçirilmektedir. En mükemmel otomobilin parçasını öküz arabasına taktığınızda ne kadar uyar? Mükemmel olan parçanın, taktıklarını düşündükleri yere uymayan yanını, bahane bulmak hevesi ile o parçanın bütününe –İslam’a- düşmanlık malzemesi olarak görme ve kullanma zavallılığı asırlar öncesinden beri kullanılan sefil avuntusudur.

Adalet ve hakkaniyetle hareketin, hakem, hekim olmanın ön şartı objektifliktir. Bütüne bakmadan işin özüne ulaşılamaz. Doğru görmek; parçayı kendi bütünü içinde görmek, anlamak ve algılamaktır. Parçalı kulluk, Yamalı İslam, Yaralı bilinç, Yamuk idrak sağlıklı bir neticenin önündeki en büyük engeldir.

Her dönemde parçacı İslam anlayışlarının getirdiği karmaşa İslam’ın gerçek yönleri ile anlaşılmasını perdelemiş, kafa karışıklığını kronikleştirmiştir. İşine gelenin alındığı parçacı Kur’an algılarından dolayı başı ve sonu ile irtibatı koparılan ayetler sloganlaştırılmış lakin yaşanan hayata indirilememiştir.

Gene bu anlayış ve yaklaşım ürünü parçacı peygamber tasavvurundan dolayı peygamberlerin hikâyeleri ezberlenmiş, örnekliği ve önderliği güncellenememiştir. Bugün Müslümana düşen en önemli görev; vahyin bütünlüğü içerisinde aklını, kimliğini, kişiliğini ve hayatını İslam’a göre yeniden inşa etmektir. Ebedi kurtuluşun yolu da buradan geçmektedir.

Rabbim bu istikamette samimiyet ve gayretimizi artırsın, yar ve yardımcımız olsun.

reklam
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Copyright © 2023. Karabük Haberleri Her hakkı saklıdır.